10 Nisan 2017 Pazartesi

Annelerde Depresyon


Bazı kadınlar doğum sürecinde karşılaştığı depresyon durumu kimileri için doğum öncesi yaşadıklarıyla beraber ortaya çıkarken kimileri için doğum sürecinde kimileri için lohusalık kimi kadınlarda ise yaşadıklarının etkisiyle lohusalık sonrası baş gösterir. Adına depresyon ya da annelik hüznü ne dersek diyelim bu gerçekle yüzleşme ve kendimizi dengelemek için bir şeyler yapmalıyız. Çünkü anne bebeğinin, bebek de annenin aynası. Bu aynadaki kirler,tozlar ise depresyon unsurlarıdır. Biz babalara düşen görev aynayı daima ve düzenli olarak temiz tutmaya yardımcı olmaktır.


Allah dağına göre kar verse de bunu ilk elden yaşayan bilir. Kendimizi sakinleştirme katsayısı her insanda farklı seviyelerdedir. Herkes kendisini daha iyi tanımalı. Eğerki ebeveyn isek bu zamana kadar gözlemlemesek bile artık kendimizi yatıştırmak adına iyi bir gözlem yapmalıyız. Ve nasıl daha sakin kalabildiğimizi bulmalıyız. Bebeklerin kendisini yatıştırma gibi bir olgunluğu olmadığından 5 yaşına kadar kendisini sakinleştirme gibi bir olgunluktan bahsetmemeliyiz. Bu yaştan sonra bile bu bu erdem yavaş yavaş gelişecektir.


Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), depresyonda olan kişi sayısının dünya genelinde 322 milyon, Türkiye’de ise 3 milyonun üzerinde olduğunu açıkladı.Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yıl 7 Nisan Dünya Sağlık Günü ana teması olan ‘depresyon’ konusunda yayımladığı rapora göre, rakam son 10 yılda yüzde 18 arttı. Depresyondaki insan sayısı, dünya nüfusunun yüzde 4.4’üne tekabül ediyor.


Rapora göre depresyon kadınlar arasında daha yaygın. Dünyada kadınların yüzde 5.1’inin, erkeklerin ise yüzde 3.6’sının depresyonda olduğu vurgulandı. Bir de buraya annelik vasfını ekleyelim. yüzde 5.1'in yüzde kaçta kaçı annedir, diye düşünürsek oranı fazla olduğunu tahmin edebiliyorum.

Bu oranların kadınlarda yüksek olmasının ilk ve temel sebebi erkek egemen toplum ve biz babaların anneleri çocuk yetiştirme konusunda yalnız bırakmamız olduğunu düşünüyorum. Bu blogun ve benim gibi baba bloglarının ilk hedefi bu algıyı yıkmak. Bu yolda da en çok diğer babaların desteğine ve iletişimine ihtiyacımız var. Burada babalara selam olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder