Doğum Anını Zorlaştıran Etkenler

Doğum öncesi sürecinde Zeynep tüm olumsuz dış etkenlere kendini kapatarak normal doğumun peşinden gitti. Benim bu süreçte görevim ona pozitif anlamda eşlik etmekti. Eşlik ederken doğum anını zorlaştıran veya kolaylaştıran etkenleri fark ettim.

Bu sürecin kısa özetinden sonra doğumu zorlaştıran etkenlere geçeceğim. Süreç içinden üç farklı hastanede bir elin parmaklarından daha fazla doktorla görüştük. Doktor seçimi bir anne adayı için çok önemli çünkü koşulsuz güven duygusu ile bağlanmayı yaşamak gerekiyor. Aşağıda anlatacağım etkenlerin tamamına direkt katkı sağlıyor sağlık ekibi. Yine bu süreçte Zeynep'in yanıbaşından ayırmadığı kitaplar: Hypnobirthing Mongan Yöntem - Marie Mongan, Doğal Doğum - Gülnihal Bülbül,Ina May'ın Doğuma Hazırlık Rehberi - Ina May Gaskin. Ağrısız Doğuma Hazırlık Gebe Eğitmeni Gülten Gökkuş Hanım'ın eğitimleriyle Gebelik Okulu'na devam ettik. Şehir dışında bile olsak, işimiz olsa bile veya tatilde bile olsak tüm planlarımızı bu eğitime katılabilmek için yaptık. 2 saatliğe bile yol kat edip çıkıp geldik. Emek vermeden ve Allah nasip etmeden olmuyor.

Tüm bu süreçte gördüğümüz doğum anını zorlaştıran etkenler bazıları şunlar:

+Konuşmak: Belli bir süre evde karşıladığımız doğum dalgalarının ardından hastaneye gittik. Kontrolden sonra doktorumuz yatış verdi, ama bizi gebe takip servisinde bekleme odasına aldı. Dalgaların bir kısmını da burada karşıladık. 6-7 cm açıklığa kadar ailemiz, arkadaşlarımız ile beraberdik. Uzun konuşmalar, sorgu sual olmadan pozitif bir hava oluşturduk. Gülten Hanım'ın olumlu telkinlerini dinledik ve bol bol dua ettik. Bu süreçten sonra yalnız kalmak adına doktorumuz bizi doğumhanede başka bir bekleme odasına aldı ki burada da izole olmamızı istedi. Ben, Zeynep ve ağrısız doğal doğumda bize rehberlik eden Gülten Hanım kaldık. Bizi karşılayan ebenin sorularını ve konuşmasını yarıda kesti Gülten Hanım ve ekledi hypnobirthing gebesi dedi. Çok konuşmasını istemiyorum, diyerek gereksiz konuşmanın önünü kesti. Zeynep'le iletişim doğum için olumlu telkin veren Gülten Hanım ve benim destekleyen konuşmalarım dışında konuşma yoktu. Oksitosin etkisinde olan Zeynep'e uzun konuşmalar, yoğun sorular yerine kısa ve net komutlar veriyorduk dalgaları atlatmak için, o da sakin bir şekilde yerine getiriyordu.

+Işık: Hastanede ilk bekleme odası daha sonra doğumhanedeki bekleme odamızda Gülten Hanım ışıkları kapatmıştı. Doğum dalgalarını loş ışıkta karşılamaya devam ettik. Bunu birçok memeli hayvanın asla ışıkta, ortalıkta bir yerde doğum yapmadığını, hiçbir zaman doğum yapan bir kediyi göremeyeceğimizi  eğitimlerimizde sık sık söyleyerek belirtmişti.

Neden ışığın doğum anını zorlaştığını ise bilim insanları şu şekilde açıklıyor: Işığın bizi uyandıracağı oysa doğum halinin bir tür uyku haline benzediğini ve beyin dalgalarının yavaşlayıp, ilkel beynimiz devreye gireceğini unutmamak gerekir. Parlak bir ışığa maruz kaldığımızda dikkatimiz hemen uyanır ve neler olduğunu anlamak için etrafa bakınmaya başlarız. Artık o mahrem alan dağılmıştır. Uyanmışızdır. Uyanık ve mahrem olmayan bir alanda ise doğum yapılamaz.

+ Doğum Ortamını Tanımamak: Biz Gebelik Okulu'na gidip gele ortama artık iyice alışmıştık, eğitimler sayesinde daha önce doğumhanenin tüm bölümlerini gezmişti Zeynep. Doktorumuza güvenimiz tamdı. Gülten Hanım'la her şeyimizi paylaşabiliyorduk, o da aileden biri olmuştu. Doktor ve hastane seçimi bu yüzden çok önemli. Hiçbir kadın güvenmediği bir ortamda doğal bir şekilde kendisini bırakıp mükemmel bir doğum gerçekleştiremez.Bu yüzden Michel Odent, doğum için en uygun ortamın ailenin kendi evi olduğunu savunuyor.Eğer evde doğum mümkün değilse, hastanede de şartlar iyileştirebilir, daha sade, daha loş ve kadınların kendilerini daha güvende hissedip beyninin düşünce merkezi kapatabilecekleri ortamlar yaratmak mümkün olabilmeli. Ki böylece doğum ağrılarından uzak, dalgaları kolaylıkla atlatabilen ve bedeninin zaten bildiği doğum olayını gerçekleşmesinin önüne geçmeyen bir ortam oluşturulabilir anneler için.

Ayrıca birçok ebeveyn adayı bebeği ve kendisi için en mükemmeli istediği için çuval dolusu para verdiği kimi hastanelerde ne doğumhaneyi görebiliyor ne de ebesini tanıyıp zaman geçirebiliyor. Bu doğum anı için büyük bir handikap oluşturuyor. Zaten anne adayının kafasında bin türlü delisoru varken bir de kiminle ve neyle karşılaşacağım soruları ekleniyor. Aman ha dikkat!

+Doğum Anı Sırasında Yanındakiler: Gözlendiğimiz zaman, kendimizi gözleme eğiliminde oluruz diyor,Michel Odent. Sizi bekleyen, gözlemleyen, izleyen birileri olduğu müddetçe, yine beyninizin düşünce merkezi aktif olarak çalışacak ve yeterince oksitosin salgılayamayacaksınız. Oksitosin doğumun olmazsa olmazlarından. Zeynep'in yanında ben vardım ki birbirimizi tanıdığımızdan beri her türlü zorluğun altından berabar kalktık,kalkmaya devam ediyoruz; yaşama mücadelesini birbirimize sarılarak verdik, veriyoruz. Gülten Hanım'a sevgimiz,saygımız sonsuz. Doktorumuz İsmail Bey'e güvenimiz, hayranlığımız, sempatimiz hangisini saysak. Her şey tamdı bizim için.

Gebelik Okulu'nda bunları hep içselleştirdik. Yukarıdaki etkenlere doğum öncesi doğum anınızı planlarken dikkat etmelisiniz. Aslına bakarsanız doğum sonrası odamın süsü, kapının süsü, misafirler, misafirlere dağıtılacak hatıralar,ikramlardan daha önemli olan ve planlanması gereken en önemli unsurlar bunlar. Gülten Hanım'ın sevişemeyeceğiniz bir ortamda doğum yapmanız oldukça zor, genellikle imkansızdır. Evden açıklık seviyesi çok iyi rakamlardan gelip doğum ortamını görünce olumsuza giden çok doğum var, olduğunu anlatmıştır hep. 

Son söz gevşeyebileceğiniz, iç dünyanızda kalabileceğiniz ve mantıklı düşünmeyi biraz erteleyip, bedeninize ve bebeğinize gerekeni yapması için alan açabileceğiniz bir ortam hazırlayın kendinize.