Önce Kız Babalarını Eğitmek 8 Mart

Tüm emekçi kadınların, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlarım. Bugünün anlam ve önemini yazmadan geçemezdim. Sabah hayatımı anlamlandıran, aşk, sevgi ve saygı beslediğim iki kadınının da Kadınlar Gününü ayrı ayrı kutladım. Bugün benim için de ayrı bir öneme sahip çünkü Zeynep'i anlat deseler onun hayattaki mücadeleci tavrını, bunun yanında naif ve kırılganlığını ve sahip olduğu her şeye emek verişini söylemeden geçemem. O yüzden görselimi de Zeynep'in kadrajından çıkan bir fotoğraftan seçtim.

Bugünü tüm romantik havasını bir kenara bırakmak lazım. Çünkü istatistikler bize net bir şekilde düşünmemiz gerektiğini söylüyor:

Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan Cinsiyet Eşitliği Raporu'nda Türkiye kadın erkek eşitliğinde 142 ülke arasında 125. sırada yer alıyor. İşgücüne katılımda 128, eğitim fırsatları bakımından 105, satınalma gücü paritesi bakımından 126'ıncı sırada. Yani Türkiye kadınlarına Nijerya'dan bile daha düşük standartlarda imkanlar sunuyor.

Dönemin Adalet Bakanı'nın bir soru önergesine verdiği yanıt son 13 yılda (2002 -2015) tam 5406 kadın cinayete kurban gitti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre; her 2 Kadından 1'i fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor.

Türkiye'de okuma yazma bilmeyen her 5 kişiden 4'ü kadın.

Yine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre parlamentoda kadın temsil oranı sadece yüzde 14,4. Pozitif ayrımcılık uygulanan Ruanda'da kadınların parlamentoda temsil oranı yüzde 56,3 olurken, Hollanda'da bu oran yüzde 40, ABD'de ise yüzde 16,8.30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinde, Türkiye genelinde toplam 1.381 belediye başkanı seçilmiş olup bunlardan sadece 40’ı (%2,9) kadındır.

Devlet Personel Başkanlığı’nın Haziran 2014 verilerine göre kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen personelin %37’si kadın, %63’ü erkektir. Devlette sadece 1 müsteşar, 3 müsteşar yardımcısı, 1 vali kadın var.

TÜİK verilerine göre 26 milyon 313 bin kişilik istihdamın sadece 7.7 milyonu kadın. 7.7 milyon kadından 2.4 milyonu tarımda çalışıyor. Tarımda çalışan kadınların ise yüzde 80’i ücretsiz aile işçisidir.

Geçen ne yazık ki bir konuşmaya asansörde mecburen şahit oldum. Affınıza sığınarak bahsedeceğim. Bir erkek/öğretmen ve maalesef bir okul müdürü yanındaki okul müdürleri ile konuşurlarken: " Bende 17 kadın çalışıyor. Devlet bir kuruma bu kadar çok kadını bir arada vermemeli. Birisi doğum iznine çıkıyor, arkasından başka birisi hem bu 2 ay neden bu kadar uzun ki okulun işlerini aksatıyorlar, çalışmasalar daha iyi." diyor yanındaki arkadaşlarına. Onlar da onaylıyorlar. Bu konuşmayı yapan adamı uzaktan tanıyorum ve bu ulu orta konuşan adamın hem eşi çalışan bir kadın ve ayrıca kızının olduğunu biliyorum. Bu düşüncede olan insanlar belli makamları hala Türkiye'de işgal ederse ne yazık ki yukarıda derlediğim oranlar düşmeyecek. Çünkü eğitim almış bir eğitimci bile kadına, kadının haklarına bu şekilde bakıyor. 

Eğer bilhassa kız babalarından başlamak üzere erkekleri eğitmedikçe, bilinçlendirmedikçe Cahiliye Dönemi adetleri Türkiye'de hala hüküm sürmeye devam edecek. Sonsöz: "Bir ülkenin yarısı ayaklarından toprağa zincirlendikçe, geri kalanı göklere yükselemez!" Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Not 1. Bu yazıyı yazarken " Light in Babylon " grubunun şarkılarını dinleyerek yazdım. Tüm kadınlara başta Zeynep ve Berru'ya yine bu grubun " The Women of Teheran " şarkısını hediye ediyorum.