Bebeklerin kollarında ve bacaklarındaki boğumları ülkede oldukça popüler olan bir ekmek çeşidine benzeten Japon aileler #MyBaby’sGotTheBestBreadPhoto (En iyi ekmek fotoğrafı benim bebeğimin) hashtag'ini kullanarak bir sosyal medya akımı başlatmış. Ben bunu boğumların bakımı konusunu araştırırken öğrendim. Ebeveyn olunca öğrendiğim bir konu da bu boğumların ne kadar tatlı gözükmesinin yanında gizli birer tehdit olduğu.
Çok sempatik gelen bu boğumlar banyo zamanlarında veya temizlik anlarında bazen bizleri yanıltmakta. Bu bölgelerin içinde biriken pislikle hassas ciltlere sahip bebeklerde pişik, egzema gibi deri problemlerine yol açabilmekte. Bilhassa diz arkası boğumlar ve boğun bölgesindeki boğumlar. Kat kat olan bu boğumlar, sanki bir labirent. Biri bitmeden bir kat daha açılıyor bu boğumların. Bebeğimiz de bu boğumların tam anlamıyla temizlenmesine müsaade etmeyip huzursuzlandığı anlarda es geçersek bu boğumlarda ciddi kızarıklıklar, sanki kesik iz gibi bir hal alabiliyor. Düzgün bir şekilde temizlenmeli, kurulandıktan sonra bebek yağı ile bu bölgelere masaj yapılmalı.
Derinin boğumlu olduğu çene altı, çene, yanaklar ve ağız çevresinin cildi de salya ve süte karşı hassas. Bu bölgelerdeki herhangi bir tahrişi önlemek için cildin bu bölgelerini sürekli temiz ve kuru tutmak gerekir. Yoksa tahrişlerin ve ardından da enfeksiyonların ortaya çıkması kaçınılmaz olur.
Bebeklerin vücudundaki tahriş genellikle terden de kaynaklanmaktadır. Berru'da durum bu. Ne zaman terleme durumuna dikkat etmezsek terleyen bölgede isilik veya kızarıklık baş göstermekte. Bunun engellemek adına koltuk altları, kasıklar, boyun ve ense bölgesine dikkat edilerek; dar ya da kalın giysiler nedeniyle daha çok terlemesine ve uzun süre nemli kalmasını engellemeliyiz. Bebeklerimizi giydirirken hava şartları ve bulunduğu ortam mutlaka dikkate alınmalıdır. Kat kat giydirerek gerekli durumlarda bir kat çıkararak ya da giydirerek bebeğin terlememesi ya da üşümemesi sağlanmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder